Seni ne çok sevmiştim. Şimdi düşünüyorum da, ufacık bir yüreğin kaldıramayacağı kadar büyük bir aşkı, nasıl sığdırmışım |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 Sana Mecburum
Ayrılık isteme n'olur benden
Ben seni sevmişim sana mecburm
Ne gelirse gelsin senin elinden
Ben seni sevmişim sana mecburum
Hasretin elinden çekemem zulüm
Ben sana vurgunum sana mecburum
Seni kaybetmektir en büyük korkum
Tut elimi bırakma sana mecburum
Ne acılar yaşadım,
Ne bedeller ödedim
Senden başka hiç kimseyi böylesine sevmedim
Sana vurgun, sana tutkun, sana mecurum
Ayrılmak istesem ayrılamam ki
Ben sana tutuklu, sana mecburum
Ne yapsam bu dertten kurtulamam ki
Ben sana muhtacım, sana mecburum
Hiç kimse alamaz senin yerini
Ben senle doğmuşum sana mecburum
Gerçeğe döndürdün hayallerimi
Tek sana aidim sana mecburum
Ne acılar yaşadım,
Ne bedeller ödedim
Senden başka hiç kimseyi böylesine sevmedim
Sana vurgun, sana tutkun, sana mecurum
Sana vurgun, sana tutkun, sana mecurum
BEN SANA MECBURUM
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.

|
|
|
|
|
|
|
Bugün 14 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
İPEK
|
|
|
|
| | |